Bir sezon boyunca kıran kırana geçen mücadeleler, şaibeli transferler, bonus puan tartışmaları, frikik atarak reklam izleyerek bankalar birliğinden transfer için faizsiz kredi almalar, taktik savaşları ve beklenmedik zaferlerle dolu bir hikâye izledik ve sezon sona erdi. Kimi menajerler rüzgârı arkasına alıp kupaya uzanırken, kimileri son virajda hayal kırıklığıyla yüzleşti. Lobi söylentileri, gölge ittifaklar ve bariz skandallar eşliğinde geçen bu sezonda, hafızalara kazınan anlar kadar akıllarda kalan soru işaretleri de bolca birikti. İşte o unutulmaz sezonun perde arkası ve tüm detaylarıyla büyük değerlendirme yazımız başlıyor!
Bugünlere nasıl gelindiğini daha iyi kavrayabilmek için haydi bize kulak verin!
Akif Kocaoğlu'nun Epik Çöküşü: Liderlikten Uçuruma Düşen Şahin!
Şampiyonluk yarışının en başından beri “O sene bu sene!” diyen, haftalarca liderlik koltuğunda oturup rakiplerine "Bu Akif'i kim durduracak?" dedirten Akif Kocaoğlu'na ise sezon sonu bir dramatik düşüş ödülü takdim etmek farz oldu.
Özellikle sezon ortasında yaptığı üst üste agresif hamlelerle rakipleri üzerinde kurduğu baskı, onun kısa sürede favori konumuna yükselmesini sağladı. Ancak her yükselişin bir çöküşü varsa, bu sezonun en sarsıcı düşüşü de kesinlikle ona aitti.
Fantasy Lig camiasında, Akif'in sinirlerinin sezonun son haftalarında "Baron Fatih’in beton projeleri gibi çatladı" söylentileri kulaktan kulağa yayıldı.
Bu çöküşün ardında yalnızca sportif nedenler mi vardı, yoksa ABSÖ’nün gölgesinde şekillenen başka dinamikler mi devreye girmişti?
Bazı kaynaklara göre Akif’in istikrarını bozan şey, beklenmedik anlarda yapılan “bilgi sızmaları” ve ligin perde arkasındaki oyunlardı. Kimi söylentilere göre ise, Akif’in hiçbir lobiye dahil değilim diyerek kendini savunması, onu yalnızlaştırarak hedef haline getirdi. Netice olarak Farmfest'e katılması da onu kurtarmaya yetmemiş görünüyor..
Sessiz Stratejist: Ömer Akıncı’nın Görünmeyen Hamleleri
Lig boyunca agresif açıklamalar yaparak adeta manşetlere taşınacak polemikler yarattı. Madem güneş tepeden vurdu, gölge ayağımızın altıdır diyerek rakiplerine adeta meydan okuyan Ömer Akıncı'nın bu tavırları fantasy lig camiasında adeta bomba etkisi yarattı. Savcılık basın aracılığı ile tehdit ve şantaj gerekçesiyle hakkında soruşturma dahi açtı. Ancak o hakkındaki bunca spekulasyon ve linç kampanyalarına karşın bu cendereden şampiyon olarak çıkmayı başardı. Bu başarı(!)nın arkasında sahip olduğu lobiyle birlikte zekice kurgulanmış hamleler, ince ayarlanmış transferler ve maç sonu analizleriyle örülmüş bir "strateji" ustalığı var. Sezon ortasında yaptığı sürpriz hamlelerle gündem yaratan Akıncı’nın, birçok rakibinin planını bozduğu da biliniyor. Bazı kulislerde ise Akıncı'nın bu tavırları, tamamen asıl planın bir parçasıydı ve adım adım devreye sokuldu görüşü ağırlık kazanıyor. Yeni sezonda daha agresif bir Ömer Akıncı görür müyüz bilinmez; ama herkes onun artık gölgede kalmayacağının farkında.
Emre Çelik'in Şaibeli Kupası ve Kural Tanımaz Lobisi!
NBA Fantasy Lig’de yaşananlar ise neredeyse başlı başına bir Netflix belgeseli konusu:
Robbiefowler3 kod adlı Emre Çelik'in kazandığı tartışmalı şampiyonluk, yalnızca bir kupa değil; bir network zaferi olarak görülüyor.
"Kural mı Değiştiririz, EC!" sloganı bu sezon adeta dillere pelesenk olurken, Emre Çelik’in kritik haftalarda gelen tartışmalı puanlar ve skandal playoff kararı kamuoyunu tamamen ikiye böldü.
Bazı menajerler, bu şampiyonluğun ardında Baron Fatih ile yapılmış derin bir pakt olduğuna inansa da, Emre “demokrasi kazandı” diyerek kendini savundu.
Ne var ki, ligin gidişatını belirleyen kilit anlarda yaşanan bazı teknik karar değişiklikleri, onun stratejik zamanlamalarıyla örtüşünce, tartışmalar da haliyle alevlendi.
Kulislerde ise hala “O kurallar kim için esnetildi?” sorusu gündemdeki sıcaklığını koruyor. Son gelen haberlere göre ise Emre Çelik'in önce Çiftlik evinde Baron Fatih'le bir takım görüşmeler yaptığı ve ardından süratle Madrid ve Barcelona'da seyahat ederek orada bazı kontaklar ile temaslar kurduğu konuşuluyor. Lobi ve network denince akla gelen ilk isim olan Emre Çelik'in gelecek sezon için yakın çevresine "bu sezon ortalığı yakıp yıkacağım" dediği de gelen haberler arasında.
Gölgenin Arkasındaki Mimar: Baron Fatih
Her sezonun sonunda bir isim mutlaka ön plana çıkar: Baron Fatih.
İster açık açık sahada olsun, ister sadece kulak arkası bir fısıltı gibi… O hep oradadır.
Manipülasyon iddialarını "Ben sadece beton döküyorum" diyerek savuştursa da, bu sezon da olayların merkezinden bir şekilde eksik olmadı. Şampiyonlukların arkasında, düşüşlerin kıyısında, geri dönüşlerin gölgesinde onun adı hep bir şekilde anıldı. Bu sezon, onun kurduğu sessiz ama etkili ağın bir sonucu mu, yoksa gerçekten sadece tamamen tertemiz bir mücadelenin tertemiz bir sportif başarısı mı?
Bu sorunun cevabını belki asla bilemeyeceğiz ama gerçek şu ki: Her şeyin arkasında Baron’un mutlaka bir izi vardı.
Stallone Serhat Özdemir: Geri Dönüşün Sessiz Ama Etkili Hikayesi
Ve işte sezonun en fazla takdir toplayan geri dönüş öyküsü: Stallone Serhat Özdemir!
Sezon başında yaptığı transfer hataları ve rotasyon sıkıntıları nedeniyle adeta averaj takımı yakıştırması yapılan Serhat, ligin ikinci yarısıyla birlikte adeta küllerinden doğdu.
Silvestır Stallone gibi, ilk yarı dayağı yedi ama yılmadı diyenler onun bu azimli yürüyüşünü en iyi şekilde özetliyordu aslında.
Serhat, özellikle şampiyonluk yarışında belirleyici olan maçlarda yaptığı hamlelerle adeta ligin kaderini yeniden yazdı. Bu etkili geri dönüş, yalnızca bu sezonu değil, gelecek sezonun favorilerini de şekillendirmeye yetiyor. Şimdi herkesin aklında aynı soru var: Serhat, gelecek sezonun “sessiz şampiyonu” olabilir mi?
Orçun Özkan: Takiyye, Barış ya da Planlı Geri Dönüş Mü?
Ve tabii ki sezonun en sessiz ama en çok konuşulan figürü: Orçun Özkan.
Geçtiğimiz sezon ligden ihraç edilen Özkan’ın, bu sezon başında Baron Fatih’e yaptığı “vizyoner lider” övgüleriyle yeniden sahaya adım atması, bir anda kulislerde “Bu dönüş tesadüf mü?” sorularını doğurmuştu. Bazıları, Özkan’ın “geri dönüş anlaşması”nın çok önceden yapıldığını ve ABSÖ destekli bir kampanya ile geri döndüğünü iddia ederken, kendisi tüm bu iddiaları reddediyor.
Ancak dikkat çeken başka bir detay vardı: Orçun bu sezon boyunca hakkındaki ihraç kararıyla ilgili hiç bir açıklama yapmad, hiçbir polemiğe girmedi, hiçbir stratejik savaşta taraf olmadı, yalnızca uzatılan mikrofonlara Baron övgüsü yaptı. Bu da bazı gözlemciler tarafından “takiyye” olarak yorumlandı.
Baron Fatih’in gölgesinde yeni bir rol mü biçildi Orçun’a? Yoksa gerçekten masum, sessiz bir yeniden başlangıç mıydı bu? Gentlemen’s Gazetta olarak bu sorunun peşindeyiz. Elbet bir gün her şey açığa çıkacak!
Figomus Mustafa'nın Algoritmik Zaferi
Unutmadan... Sezonun en “sayısal” şampiyonu Figomus Mustafa’dan bahsetmemek büyük hata olurdu.
İstatistiklerle konuşan, algoritmalarla düşünen ve analizle karar veren Figomus, Fantasy Lig tarihine belki de ilk kez “matematiksel şampiyon” olarak geçti. Oynadığı her hamle, rakiplerinin kaderini şekillendirdi.
Yaptığı rotasyonlar, rakip oyuncuların düşüşleriyle aynı zamana denk gelince veri bilimiyle büyü mü yapıyor yoksa ayakkabı kutuları içindeki paralarla bir ilgisi var mı tartışmaları başlamıştı. Ama o hep sakin kalmayı becerdi. Ben sadece analiz yapıyorum dedi. Bazı kesimler hala sistemin çözüldüğünü düşünüyor, bazıları ise sadece şanslıydı diyor. Ama bir gerçek var: Mustafa bu sezonu domine edenlerden biriydi.
Yorumlar
Yorum Gönder