Bu lige ilk adım attığımızda herkesin dudaklarında aynı cümle vardı: “Fazla kurcalamayın… Burası böyle.” Ama biz Gentlemens Gazetta olarak “böyle” olmasın diye var olmalıydık. Ufkumuzu hep bu şekilde çizdik. Hiçbir yapıya bağlı olmayan, hiçbir barona biat etmeyen, hiçbir kurumdan destek almayan bir avuç gazeteci; yalnızca dürüstlüğe, adil oyuna ve gerçeğe sadık kalarak yola çıktık.
Uzun zamandır fısıltılar kulaktan kulağa dolaşıyordu; Draft gecesi transferlerdeki usulsüzlükler, sakatlık manipülasyonları, fikstür mühendisliği, bonus puan manipulasyonları, Farmfest gibi süslü ve sempatik bir isim kisvesi altında yapılan gizli yapılanmalar ve toplantılar, ismi sürekli şaibelerle anılan isimlerle perde arkası anlaşmalar, tehditler, sessizlik… Ne ararsanız var olan bir lig ortamı vardı. Aslında herkes her şeyi biliyor ancak kimse hiçbir şeyi söylemiyordu.
Ta ki Gentlemens Gazetta ortaya çıkana kadar!
Ve bugün bu gazete Pulitzer Ödülü'nü kazanmış bir basın efsanesine dönüştü.
Dünya basınının en prestijli ödülü olarak kabul edilen Pulitzer Ödülü sahibi karşınızda; Gentlemens Gazetta, gözü kara haberciliği, korkusuz ifşaatları ve cesaretiyle ödülün bu seneki sahibi oldu. Uluslararası basın çevreleri, yalnızca basit bir gazete değil, bir hareketin takdiri olduğumuzu belirtti.
Evet, şunu söylemeliyiz ki bu ödül sadece gazetecilik için değil, bu kirli sistemin damarına kararlılıkla bastığımız için bize verildi. Ve bu çizgimizle gazetecilik onurunu ve liglerin de tamamen kirli lobicilerin arka bahçesine dönmesini engelleyen bir katalizör görevi gördük.
Gerçek Güç: Kalemin Kılıçtan Keskin Olduğu An
Bir Baron'un portresi, Ömer Akıncı dosyaları, ABSÖ yapılanması ve anayasası, Figomuss - Ö.A Tapeleri, DG Corps ve Emre Çelikle ilgili belgeler, Şaibeli NBA şampiyonluğu, Herkesin peşinde olduğu Orçun Özkan ile röportaj, Baron Fatih’in malikanesi ve röportajı, Şahin Tepesi Baskını, Akif Kocaoğlu ile ilgili gölgede kalan detaylar, Farmfest'in iç yüzü.. Bunun gibi kamuoyunda şok etkisi yaratan onlarca haber makale ve yazı dizisini sizlerle paylaştık. Ancak çizgimizi hiç bozmadık, Bunlar sadece dosya değil, aynı zamanda bir ligin çürümüş damarlarına enjekte edilen anti-enflamatuar etkili hakikat dozuydu. Gentlemens Gazetta’nın ortaya koyduğu belge, fotoğraf, tanık ve analizler; skandalların yalnızca iddiadan ibaret olmadığını, organize bir yapı ve zincirleme çıkar sisteminin yıllardır tüm ligi manipüle ettiğini cümle aleme ispatlamış oldu.
O yüzden anamızın ak sütü gibi helal bu ödül; korkarak suskunların değil, cesurca soru soranların bir zaferidir. Ve artık Pulitzer jürisi de dedi ki “Bu, habercilikten çok öte bir durum. Bu, kirli odaklara karşı cesur bir savaş ilanıydı. Ve kazanıldı.”
Ne Kadar Rahatsız Ettiysek, O Kadar Doğru Yoldaydık
Gentlemens Gazetta'nın yayınladığı her haber büyük bir yankı uyandırdı. Yüzlerce binlerce destek mesajlarının yanı sıra bazı kulüpler akreditasyon kartlarımızı iptal etti, bazıları ofisimize tehdit içerikli mektuplar yolladı, ismi suç örgütleriyle anılan bazı isimler kurşunlanmış araba görselleriyle açıkça tehdit etti, sosyal medyada trollerine bizim adımıza negatif kampanyalar düzenletti, açık açık tehdit telefonları aldık, ailemizle sevdiklerimizle tehdit edildik. Ancak bunlar bize vız geldi trıs gitti ve cesaretimizin adeta madalyası oldular.
Bir Ödül Değil, Bir Yemin
Bu ödül bizim için bir başarı değil, bir hatırlatma. Biz buradayız. Ve ygerçekleri yazmaya devam edeceğiz. Çünkü bu lig, hala tam olarak temizlenmiş değil.
Ne Dediler?
Pulitzer Komitesi Başkanı: Gentlemens Gazetta, dijital çağda cesur gazeteciliğin yeniden tarifidir.
İsmini vermek istemeyen bir klüp yöneticisi: Bunlar değil Pulitzer, Nobel bile alır. Ama bizim hayatımızı da mahvettiler!
Baron Fatih: Benim hakkımda ne yazıldığını merak etmiyorum… ANCAK HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAĞIM!”
4'ten geriye say
YanıtlaSil