"Lobisiz Takım Kaybetmeye Mahkumdur..!" Rinkeby FC Başkanından Yaylım Ateşi

Gentlemens Premier Lig’de büyük skandalların ardından 4. hafta da geride bırakıldı. Ligdeki rekabetin sadece sahada değil, kulislerde de büyük bir çekişmeye sahne olduğu artık herkesin malumu. Özellikle iptal edilen draft kararı sonrası yaşananlarla birlikte taşlar yerinden oynadı; lobiler, gizli ittifaklar ve medya gücü masaya yatırıldı. İşte bu karışık tablo içerisinde, adı sık sık hem eleştirilerin hem de övgülerin merkezine konulan bir isim öne çıkıyor: Rinkeby FC Başkanı Bahadır.

Bahadır, hem 3B Lobisi ile adı anılan çıkışları hem de sert açıklamalarıyla gündemin tam ortasında yer aldı. Gentlemens Gazetta olarak biz de mikrofonumuzu Bahadır başkana uzattık, O ise net şekilde her sorumuza samimi yanıtlar verdi. Yankısı kolay kolay dinecek gibi görünmeyen bu söyleşi, adeta siyaset ve mafya dizilerini aratmayan lig kulislerinde neler döndüğünü daha iyi anlamamıza vesile olacak.

Bahadır’ın sözlerinden çıkan en önemli noktalardan biri, “lobisiz takım kaybetmeye mahkumdur” ifadesi oldu. Bu cümle, aslında ligdeki tüm tartışmaların özünü yansıtan nitelikte: Sahadaki 11’den çok, ittifaklar ve medya gücü şampiyonluk yolunu belirliyor.

Ayrıca Bahadır’ın waiver kuralıyla ilgili çıkışı, federasyona ve lig yönetimine doğrudan bir mesaj niteliği taşıyor. Figomus Mustafa hakkında dile getirdiği sert ithamlar ise, kamuoyunun gözünü bir kez daha akrabalık ilişkileri ve adam kayırmacılık tartışmalarına çevirdi. Öte yandan Rinkeby FC’nin sahadaki hedefi ise net: İlk 3. 

Gelin hepobirlikte Bahadır'a kulak verelim;

GG: Bahadır Bey, son günlerde federasyonun draft kararını iptal edip geri dönmesi, lobilerin oyun gücünü tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi. Siz bu yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? Temiz futbol için bir zafer mi yoksa yeni bir kaosun başlangıcı mı bu yaşananlar?

Bahadır: Bu yaşananlar kabul edilemez, resmen zirveyi paylaşan 3B’yi alaşağı etmek için kurulmuş bir kumpas. Ancak sağduyu ile yaklaşıp bu draft darbesini alaşağı ettik Gentlemens olarak. Futbol topunun önüne yatıp durdurduk resmen bu darbeyi. Herkese çok teşekkür ediyorum. Ayrıca darbeciler halen waiver falan diyerek avantaj sağlamaya çalışıyorlar, Kolo Muani’yi onlara yedirmeyeceğiz.

GG: 3B lobisinin bir üyesi olarak size açıkça şunu sormadan geçemeyiz: Bu kararın alınmasında sizin veya sizinle birlikte hareket eden isimlerin rolü oldu mu?

Bahadır: Hangi kararın? Draft kararının iptali için Anayasa Mahkemesi’ne kadar giderdik, neyse ki o aşamaya gelmeden yanlıştan dönüldü. Bunu biraz acemilik olarak görüyorum ve buradan dersler çıkaracağımızı düşünüyorum.

3B lobisi hakkında da şunu söylemek isterim, ne Bilal’i ne Berat’ı tanırım. Ancak oluşan konjonktürde bu lobi doğal bir ihtiyaç olarak kendi kendine oluştu, resmen bizi birbirimize ittiler. Abso ve yandaş gazeteci + Emre lobileriyle başa çıkmanın tek yolu buydu, biz de bu yolu seçtik. Şu anda 3 lobi görünüyor, bakalım bu sayı artacak mı, merakla izliyoruz.

Şunu söylemeden de geçemeyeceğim: Berat’ın puan almaması için Abso’nun Isak’la görüştüğü ve maçlara çıkmaması hakkında telkin yaptığı dedikoduları umarım doğru değildir. 3B’nin bir puanına dahi göz diken karşısında beni bulur.

GG: Biraz sahaya dönelim. Rinkeby FC’nin önümüzdeki haftalardaki fikstürü için kritik bir viraj olduğu söyleniyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Önümüzdeki birkaç maç için beklenti ve öngörülerinizi detaylandırır mısınız?

Bahadır: Kritik virajdan geçeceğiz, doğru. Ancak bu 3 haftada en az 8 puan alacağımızı düşünüyorum. Samsunspor’a karşı talihsiz bir mağlubiyet aldık, böyle kazaları minimuma indirmek gerek. Formsuz Salah, Vikings karşısında şansımı yükseltiyor, ancak az gollü geçen Premier Lig beni biraz korkutuyor Figomus karşısında. Maç maç bakacağız.

Beni asıl üzen, kritik virajı aştıktan sonra iki hafta üst üste lobidaşlarıma karşı oynayacağımız karşılaşmaların olması. Federasyondan bu maçları tarafsız sahaya alması için ricada bulunduk, bekleyip göreceğiz.

GG: Rinkeby FC’yi ligde nerede görüyorsunuz? Şampiyonluk ve küme düşme adaylarınız kimler? Rakip takımların kadrolarını incelediğinizde size en çok tehdit oluşturan takım hangisi?

Bahadır: Takıma geçmeden önce size kısaca Rinkeby’yi anlatmak isterim (Burada Sn. Başkan bize tabletinden wikipedia sayfası gösteriyor). Çoğunlukla Türk göçmenlerin yaşadığı nezih bir İsveç semti. Her türlü bombalama, gasp, bıçaklama, dayak, alkol, fuhuş, uyuşturucu… ne ararsanız var. Burada öğrenci olarak geçirdiğim 1 yıl, beni ben yapmıştır. Başka bir röportajda bunlara da değiniriz.

Rinkeby FC yeni kurulmuş bir takım değil, daha önce de farklı Fantasy PL liglerinde şampiyonluk görmüş bir takım. Bu sene hedef ilk 3’te bitirmek. Açıkçası geçen sene biraz acemiliğime geldi. Drafta son anda wildcard ile dahil oldum ve draft akşamı zilzurna sarhoş olduğum için, kadro seçerken saçmaladım. Ayrıca waiver olduğunu öğrenmem 15 hafta sürdü. LÂKİN şampiyonu Emre karşısında aldığım galibiyet belirledi, hafızalarda yer aldım.

Şu an tehdit olarak kimseyi görmüyorum. Akif’in kadrosu iyi ancak bu şanssızlıkla Fenerbahçe’nin kaderini paylaşacak gibi duruyor. Düşme adayım da RobbieFowler9 (böyle takım ismi olmaz olsun), bunu hak ediyorsun dostum.

GG: Draft skandalıyla birlikte ortaya çıkan tartışmaların bireysel isimler üzerinden şekillendiğini gördük. Takım Ruhu’ndan bahseden kimse neredeyse kalmadı. Bu tartışmaların odağında da sizi görüyoruz. Özetle soralım: Sizce ruhsuz bir takım şampiyon olabilir mi?

Bahadır: Buna katılmıyorum, bizim duruşumuz bellidir. Hiç değişmedi. Draft sayesinde ilk 3 hafta galip gelen Bilal’in hakları gasp olacaktı, bunu kabul edemezdik. Bir bedel ödenecekse, bunu Baron ödemelidir, 3B değil. Sıfırdan draft (parallel draft) isteyen çakalları da gördük, onlara da sıra gelecek. Biz haklarımızı savunduk ancak ihale nedense bana bırakıldı. Ligden çekilmeyi de opsiyon olarak sundum, kabul görmedi.

Ruhsuz takım şampiyon olur ancak lobisiz takım kaybetmeye mahkûmdur. Taraf olmayan bertaraf olur, ayrıca sürüden ayrılanı kurt kapar. Dün Abso’yla beraber olanlar, bugün 3B’ye yanlamaya çalışıyorlar. Hayretler içinde izliyoruz.

GG: Bireyler demişken, Muani ve Donnarumma için verilen savaşta taşlar henüz tam oturmuş değil. Siz bu oyuncular üzerinden dönen tantanayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tartışma tamamen sona mı erdi yoksa yeni bir fırtına öncesi sessizliği mi yaşıyoruz?

Bahadır: Ben waiver’in ilk hakkının son sıraya verilmesini saçma buluyorum. Baron seçilirsem bu kuralı değiştireceğim. Ne yani, City şampiyon oldu diye futbolcu alamayacak mı? Paramız var, verir alırız Muani’yi veya Donnarumma’yı, bize de oyuncu lazım. Baştan düzgün kadro kurduk diye suçlu mu olduk? Neyse, futbolcular ekmek parası peşinde ve onlar üzerinden polemik yapmayalım. Bence tartışmalar bitti, bir fırtına daha bu grup kaldırmaz.

GG: Kamuoyunun son günlerde Figomus Mustafa’nın “Ekitikem nerede?” feryadı sonrasında mobilize olduğu ve böylece draft kararının iptalinde kilit rol oynadığı söyleniyor. Siz bu kararla birlikte aslında kulüplerin medyayı adeta bir silah gibi kullandığı yorumlarına katılıyor musunuz?

Bahadır: Kesinlikle doğru. Bakın çok enteresan: Figomus’un sahibi Mustafa denen şahıs neredeyse hiç konuşmuyor ama bütün iltimaslar kendisine geçiliyor. Abso ile akrabalık ilişkilerinin incelenmesini talep edeceğim meclisten. Banka hesap hareketleri de incelenmeli. Crypto üzerinden bile aktarıyor olabilirler. raft kararının alınması zaten saçmaydı, bize bir kere sorulmadı. Sorulsa da yetmez ama HAYIR derdik zaten. Draft kararını alan kimse çıkıp açıklayacak ve özür dileyecek.

GG: 3B lobisinin bir üyesi olarak Baron Fatih Akıncı ile yakın iltisaklı olduğunuz söyleniyor. Abso ile işbirliği söylemleriniz de kamuoyuna yansımıştı. Tüm bunlarla birlikte Bilal Bey'in “Gerekirse kir banyosu yaparız” çıkışını da hatırlayacak olursak, siz bu resmin neresindesiniz ve tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bahadır: Şiddetle reddediyorum bu işbirliği söylemlerini ve kınıyorum. Fatih’le tek ortak noktamız, lanet olsun ki Beşiktaşlı olmak. Tansiyon yükselmesin diye Abso ile ateşkes ilan ettik, bu gerekliydi. Ancak zinhar bir işbirliği yok, OL MA YA CAK, nokta.

Bilal Bey’in açıklamalarına saygımız var, kendi düşüncesidir. Ben bu lobinin lokomotifiyim, ben çekmezsem tren durur. Ancak yolcusuz, yüksüz tren de bir boka yaramaz. Onların bana, benim onlara ihtiyacımız var.

Hatta size şunun müjdesini de vereyim: Lobiye katılmak isteyen bir takım daha var, ismini vermeyeceğim. Şu anda görüşmeler sürüyor. Şartlarda anlaşırsak bomba bir transfer ile kapatacağız. Bekleyin ve görün.

GG: Benzer tartışmalar diğer kliklerle ilgili de sürüyor. Ömer Akıncı’nın Baron'un kardeşi ve Abso’nun operasyonel gücü olduğu biliniyor. Akıncı şu an Emre Çelik ile yakın görünüyor. İlginç bir tabloyla karşı karşıyayız. Sizce bu ligin Batı Perinçek'i Ömer Akıncı’dır tartışmaları ne kadar isabetli?

Bahadır: Ben başından beri Emre ile Ömer’in bir işbirliği içinde olduğunu biliyorum. Ayrıca bu işbirliği içinde gazeteci Serdar’ın da olduğu bilgisi kulağıma geldi. Bunlar bizim dışımızda oluşan gelişmeler, kontrol edemeyiz ve engelleyemeyiz.

Geçen sene Ömer’e verilen şampiyonluk, bu şampiyonluk ne kadar temiz? Emre’nin bu işte parmağı var mı? Farmfest’te neler oluyor, eldeki bardaklarda kahve yerine başka şeyler mi eklendi, bilemeyeceğiz.

Bu ligin Batı Perinçek’i Ömer ise, Kılıç Kemal de Emre’dir. Mehmet Bahçeli’si ise Fatih’tir. Ben 3B’yi TIP’e benzetiyorum, davamızın arkasında duruyoruz, iktidar beklentimiz yok.

Asıl şunu çok merak ediyorum: Acaba Gentlemens WhatsApp grubunun kaç alt kümesi var? Yani hepimizin olduğu grup harici, kimler kimlerle hangi fraksiyonlarda neler konuşuyor? Hadi temiz eller yapalım ve herkes WhatsApp ekran görüntülerini paylaşsın, var mısınız? Yoksunuz, biliyoruz bunları.

GG: Gazetemizin habercilik çizgisiyle ilgili çok yoğun baskı altındayız. Bu baskıyı kuranların yeni bir havuz medyasının kurulmasına ön ayak oldukları ve lobi güçleriyle ligi domine etmek isteyen bu odakların gerçekleri bu şekilde gölgelemek için düğmeye bastığı iddia ediliyor. Gerçekte bir karşı propaganda makinesi olduğu çok aleni olan bu girişim ilgili fikirleriniz nelerdir?

Bahadır: Bu fikirleri ortaya atan bizzat benim. Propaganda olarak görmüyorum, yeni bir girişim. Evet, bu ligin ancak doğruları yazan ve çıkar amacı gütmeyen yeni bir basına ihtiyacı var ve yakın zamanda bu konudaki çalışmalarımı sizlerle paylaşacağım. Olmazsa da outsource ederim.

Baskı altında olduğunuzu düşünmüyorum, zira istediğiniz gibi atıp tutuyorsunuz, ligi ve draftı yönlendiriyorsunuz. Hatta ve hatta isimleri ortaya atıp insanları zan altında bırakıyorsunuz, yapmayın. Bu lig hepimizin, bize ihtiyacınız var.

Ben biliyorum ki bu ligde benim ayrılmamı isteyen, dileyen kişiler var. Hatta “Nereden çıktı bu adam, lanet olsun” dediklerini duyar gibiyim. Ama buradayım işte, BUR DA YIM. Kovsanız da geleceğim, çarpışacağım ve gerekirse yenileceğim. Ama ben bu oyunu bozacağım.

GG: Gentlemens Gazetta’nın haberlerinin, ligin gidişatını değiştirecek kadar etkili olduğu iddia ediliyor. Sizce medya, sahadaki oyundan daha mı güçlü hale geldi?

Bahadır: Hayır, güneş balçıkla sıvanmaz, gerçek ortada. Gentlemens Gazetta ateş olsa cürmü kadar yer yakar. Hep asparagas, hep yalan dolan. Asıl tehlike, alt WhatsApp grupları. Onları ortaya çıkarınca bütün sorun çözülür.

GG: Bazı başkanların mikrofonlarımıza sürekli “temiz futbol” vurgusu yaparken perde arkasında lobilerle anıldığı kamuoyunca biliniyor. Bu çelişkiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Bahadır: Yaman çelişki oy. Bu başkanların isimlerini de vereyim isterseniz. İstemezsiniz bence. Bakın, Baron Fatih, ne kadar bütün her şeyin başı da olsa, iş sağduyuya gelince doğru kararlar alabiliyor. Ancak bazen öyle anlar geliyor ki, ortada biz yokken baskı altında yanlış kararlar alıyor (bkz: Draft 2) ve sonra suç üstüne kalıyor. Bence Baron etrafındaki çakallara dikkat etsin, kendisine yazık olacak.

GG: Lige en uzak şehirdesiniz. Böylesi bir rekabetin olduğu çetin bir ligde kulübünüzü Riga'dan yönetmenin avantaj ve dezavantajları sizce nelerdir?

Bahadır: Teknoloji çağındayız, artık mesafeler önemsiz. Ben bu mesafeyi kendime avantaj olarak görüyorum. İstediğimi söylüyorum, gelin bulun yiyosa. Ancak bazen kendi kendime diyorum: “Ulan nereden düştük bu çukura? Ne işin var, otur evinde aç biranı, çekilecek dert mi bu?”

GG: Son olarak, Rinkeby FC taraftarlarına ve lig kamuoyuna iletmek istediğiniz özel bir mesaj var mı?

Bahadır: 3B’ye mesajım: Hakkımızı sonuna kadar savunacağım, merak etmeyin.

Taraftara mesajım: Birinci lig demedim, birincilik dedim, yapacağım DA.

Kamuoyuna mesajım: Tanısanız çok seversiniz beni.

Bahadır’ın bu açıklamaları gerçekten çok tartışılacak cinsten.. Özellikle ABSÖ ve Kaybedenler Kulübü’nün bu ifadeler karşısında nasıl bir yanıt vereceği merak konusu. Bir yandan “temiz futbol” söylemleri havada uçuşurken, diğer yandan lobilerin gölgesi daha da büyüyor. Rinkeby FC Başkanı, “3B’nin lokomotifi benim, ben çekmezsem tren durur” diyerek aslında hem kendi konumunu hem de ligdeki güç dengesini özetliyor. Bu açık itiraflar, aslında önümüzdeki haftalarda ligdeki tartışmaların daha da alevleneceğinin habercisi.

Gentlemens Gazetta olarak biz de sormaya devam ediyoruz. 

Ve devam sormaya edeceğiz.