Gentlemen’s Premier Lig’de uzun süredir sessiz kalan isimlerden biri olan Ömer Akıncı, hakkındaki iddiaları konuşmak adına röportaj teklifimizi kabul etti. Bugüne kadarki suskunluğun sonunda bu röportaj ile adeta patladı! Baron Fatih’in kardeşi, herkesin merakla beklediği bu açıklamalarda hem ligdeki yapı hem de kendi pozisyonu hakkında çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özellikle Baron Fatih’le olan ilişkisi ve bonus sistemi manipulasyonu gibi sıklıkla speküle edilen konulara dair söyledikleri, ligde taşları yerinden oynatacak gibi…
Ancak daha da ilginç olan; Ömer Akıncı’nın cevaplarından çok, bu cevapların ima ettikleri. Röportajı yorumlayan kaynaklar, bu açıklamaların kontrollü bir kriz yönetimi değil, doğrudan kendi imajını yeniden inşa etme girişimi olduğunu söylüyor. Ancak şu bir gerçek ki, hemen hemen her konuda derin sansasyonlar yaratacak açıklamarla Ömer Akıncı, sıradan bir profil olmadığını ve kamuoyundaki efendi adam algısının aksine çok daha şahin ve bıçkın bir karaktere bürünebileceğini de olabileceğini göstermiş oldu.
İma Üstüne İma!
Ömer Akıncı röportaj boyunca oldukça gergin ve öfkeliydi. Özellikle Serdar Çolak ile ilgili söyledikleri yenilir yutulur cinsten değildi. Sorulara verdiği yanıtlar ise adeta bir siyasetçinin danışman eli değmiş gibi ortada kuyu var yandan geç tarzında, yarım yamalak ve bolca aforizmalıydı.
“Madem güneş tepeden vurdu; gölge ayağımızın altıdır.”
Peki bu ne demek? Siz o gölgenin içinde misiniz, dışında mısınız? diye sorsak, elbette verilebilecek yine herhangi bir cevap alamayacağız.
Röportajın zirvesi ise, arabasının kurşunlandığını söyleyip, olay yerine gelen ilk kişinin Serdar Çolak olduğunu belirtmesi! ve ardından herkesi dehşete düşüren o iddiayı dile getirdi “ilk gelen suçludur”. Bu skandal ifade bazı aklı selim isimler tarafından çok tehlikeli bir ima olarak yorumlandı. Ömer Akıncı bu açıklamayla ya magazin camiasına göz kırpıyor ya da yeni bir Junior Baron draması yazmaya çalışıyor olabilir. Anca biz özgür ve adil basın olarak onun sesini sizlere duyurmaya devam ediyor ve kamuoyu adına şu soruyu kendisine soruyoruz: Serdar Çolak neden hedefte? Sadece kötü günde yanınızda olmak dayanışmak için sizin yanınıza işini gücünü bırakıp erkenden geldiği için mi?
Genel olarak röportajda, açık bir tavırdan kaçınan, daha çok soyut ifadelerle konuşan bir profil çizen Ömer Akıncı, bunu bilinçli bir tercih olarak mı yapıyor, yoksa kamuoyunun tepkisinden mi çekiniyor; bu sorunun yanıtı hala net değil. Ancak bir gerçek var ki, ligin zirvesinin alev aldığı son derece kritik bu hafta öncesinde bu röportaj, zaten iyice ısınmış olan suları fokur fokur kaynatacak türden.
İşte Olay Yaratan O Röportajın Tamamı;
GG: Sizi bugüne kadar hep Baron Fatih’in gölgesinde gördük. Artık kendi gölgenizi yaratma zamanınız gelmedi mi?
Ö.A: Sizin görmek istediğiniz nedir? Açık olmaya çalışır gibi görünüp kin ve nefret duygularını pekiştirme gayretiniz aşikardır! Madem güneş tepeden vurdu;gölge ayağımızın altıdır…
GG: Ligde yaşanan her tartışmada kardeşinizi savundunuz. Peki, kendi fikriniz hiç oldu mu?
Ö.A: haddini aşan bu soru için NBA de yapılan dg şirketi sahibi Emre Çelik in oylamasına ret oyu verdiğimi hatırlatmak isterim… Ayrıca her defasında doğruları söyleyen birine katılmamak sizce reva mıdır…
GG: Orçun Özkan’ın Baron Fatih’le yaptığı pazarlığın ardından sessizliğinizi korudunuz. Sessizlik bir onay mıdır?
Ö.A: Sayın Özkan bu röportajda montaj var biz böyle mi konuştuk söylemine rağmen bu soruyu sorabilme cesaretinize ve aymazlığınıza hayran kaldım doğrusu!
GG: Bir dönem adaletten ve ilkelerden yana olduğunuzu iddia ediyordunuz. Şimdi Baron’un imparatorluğunun sadık neferi olarak tanınıyorsunuz. Ne değişti?
Ö.A: bizim adımızı verenler adalet timsali şahsiyetten esinlenerek vermişlerdir. Hayatımız adalet mottosu üzerine kuruludur. Döneme göre adalet değil her dönem adalet anlayışımız var. Sorunuzu yanlış paradoks üzerine kurmuşsunuz…
GG: Serhat Özdemir, Baron düzenine karşı net duruş sergileyen ender isimlerden biri. Siz de Sn. Özdemir gibi, neden bu kirli düzene karşı bir tavır almadınız?
Ö.A: Sn Özdemir'in kendi halinde dedikodulardan uzak olması sizin desteklediğiniz arkanızda olan güçlerin ekmeğine yağ sürmüş olabilir. Malum kaostan beslenen bir anlayışınız var. Biz kimsesizlerin de kimsesiyiz…
GG: Orçun Özkan’ın ihracını da geri dönüşünü de desteklediniz mi? Yoksa gelişmelerden habersiz bir piyon muydunuz?
Ö.A: Sn Özkan’ın kararına saygım sonsuz. gelmek istediğinde destekleriz, istemediğinde de saygı duyarız.
GG: Bu ligin vicdanı sizce kimde? .. Ve neden sizde değil?
Ö.A: lig kendi vicdansızlığını ve sertliğini yaratmıştır.. Tamamen mücadele bakımından söylüyorum..Kimde veya neden sizde değil derken birinde olması mı gerekli?
GG: Orçun’un röportajında Baron’a gösterdiği ‘duygusal yakınlığı’ nasıl yorumladınız? Size göre de Baron dünya futbolu için bulunmaz bir nimet niteliğinde mi?
Ö.A: Abime herkesin duygusal yakınlığı vardır…bu ligin öncüsü ve kurucularından. varlığı herkese güç veriyor
GG: Abinizin ligdeki tüm karar mekanizmalarını tek başına yönettiği konuşuluyor. Bu yapının içinden birisi olarak, siz bu işe ne zaman dur diyeceksiniz?
Ö.A: yanlış kararlar elimine edilip en doğru kararlar veriliyor…herkesin istekleri arzuları var anlıyorum ama bu şekilde binlerce isteğe cevap verecek mekanizma yok…sen pizza değilsin herkesi mutlu edemezsin (gülüşmeler)
GG: Ligde, Fatih Akıncı ve çevresine dokunanın ya ligden ihraç edildiği ya da susturulduğu söyleniyor. Bu iddialar sizce birer tesadüf mü?
Ö.A: ispatla mükellef iddiaların peşine düşmemizin daha nitelikli olduğunu düşünüyorum. ihraç edilen kimse olmadı; tam tersi sn Özkan’a ısrarla kalması gerektiğini söylememize rağmen kendisi özel nedenlerle ayrılmak istedi.
GG: Sizce bu ligde özgür irade hâlâ var mı, yoksa herkes Baron’un fısıltılarıyla mı hareket ediyor?
Ö.A: kimin vicdanına kaldı diye sorduğunuz sorudan sonra;kendini tekrarlayan özgür irade gibi duygusal söylemlerle eş değer sorular yönelttiğinizi görüyorum…Size bu röportajı vermeyi kabul ettiğim için heyecanınızı anlıyorum…
GG: Fatih Akıncı abiniz olabilir ancak Baron Fatih Akıncı’nın her yaptığını destekliyor olmanız, sizi de olanlardan sorumlu tutmaz mı?
Ö.A: Biz bu yola her neferi, her spora gönül vermiş, inançlı, yarışmacı kimlikleri her farklı kültürden takımları harmanlayarak kucaklaştırarak ortak bir lig bünyesinde görmek istedik. fikir babası abimdir; bu onun herkes tarafından da desteklenmesi gerektiği anlamına gelir. ben de üstüme düşen tüm sorumlulukları almış bulunuyorum..yükümüz ağır sevincimiz ortaktır
GG: Dalailama United maçında yaşanan bonus puan skandalı, ligin en çok konuşulan olaylarından biri haline geldi. Bu skandalın arkasında sizin olduğunuz iddialarına ne diyorsunuz?
Ö.A: bonus sistemi açık,net ve tartışmaya kapalıdır…herkese eşit ve saygı duyulması gereken bir sistemdir.skandal kelimesi Dalilama Unitedın iki kere kaybetmesinden ileri gelen kuyruk acısından kaynaklandığını düşünüyorum…Unutmayalım aynı sistemle 1 puan fark ile kaybedilmiş 3 puanım var …
GG: FigoMus Mustafa ile aranızda uzun süredir bilinen ama bir türlü açıklanmayan bağlar var. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Herkesin 1-2 puanı zor topladığı haftalarda 65 puan toplamasını normal karşılıyor musunuz?
Ö.A: evet uzun süreli ilişkimiz olduğu doğrudur. ama ben kişilerle ilgilenirim sonuçlarla değil
GG: Sizce Emre Çelik Harranlı mı ? Yoksa ABSÖ yapısına angaje olmuş tüm klüpler gibi sendikalı mı?
Ö.A: Sn Çelik sevdiğimiz bi kardeşimizdir. Janti giyinmeyi, gülmeyi sever. Ama ben sevmem!
GG: Sosyal medyada, ‘bonus puanların kaderini ABSÖ yani Ömer Akıncı belirliyor’ şeklinde iddialar dolaşıyor. Kamuoyuna açıklar mısınız: Puanları kim nasıl hesaplıyor?
Ö.A: ekmek yoksa pasta yesinler klasiğini güncellemek isterim; pasta yemeyi bilmeyenlerle ekmeği bölüşmem (gülüşmeler)
GG: Lig basınında çıkan ‘her bonus kararı öncesi bir Akıncı’ya danışılıyor’ iddiası doğru mu? Bu bir organizasyon mu?
Ö.A: evet danışıldığı doğru ama sebebi; arkadaşların sistemi öğrenmeye bir türlü isteği olmaması ve bu hamallığı doğru yapan sorumlu birinin, varlığının vermiş olduğu rahatlıktan dolayı üşengeçliklerindendir. En doğru, en güvenilir adres Ömer Akıncı dan teyit etmeleri gayet normal. Yukarıdaki soru ile yine tekrara düştüğünüz için ikisine tek başlıkta cevap vermiş olayım.
GG: Baron Fatih’in kurduğu bir yapı ile bonus puanları yönettiği konuşuluyor. Bu sistemin ‘aile boyu’ çalıştığına dair yorumlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ö.A: Biz büyük bir aileyiz. her klüp bu ailenin bir parçasıdır…
GG: Gentlemen’s Gazetta’nın sizin hakkında yaptığı haberlerin ardından genelde suskunluğa gömülmeniz çok konuşuluyor. Özgür, cesur ve adil basının tek adresi olan gazetemizden çekiniyor musunuz? Yoksa aslında söyleyecek sözünüz mü yok?
Ö.A: Çekinecek olanlar bizler değil, kendini özgür basın adı altında tehditlerle şantajlarla basın kimliği ile gezen gasteci dediğimiz arkadaşlardır. İspatlı deliller karşısında suskunluğunu koruyan bu kirli medyanın oyuncağı bizim de oyuncağımızdır bu saatten sonra!
GG: Sizin hakkınızdaki iddiaları belge ve ifadelerle yayınlamamızın ardından ‘itibar suikastı’ açıklamaları yapmıştınız. Sizce bu gerçekten bir suikast mıydı? Yayınlanann belgelerle ilgili anlatmak istediğiniz bir şey var mı ?
Ö.A: Sadece itibar suikastı değil; alenen aracımın kurşunlanması ile canımıza ve malımıza suikast yapılmıştır..belgeler fotoğraflar yayınladık ilk geçmiş olsun ziyaretimize sayın çolak geldi.. Ne derler bilirsiniz olay yerine ilk gelen asıl suçlu ve katildir!
GG: Ligde hakkınızdaki en sert ve sistematik eleştiriler Gentlemen’s Gazetta’dan geldi. Gazetta’nın yayınlarını takip ediyor musunuz? Yoksa eleştirildiğiniz yerleri ‘karalama kampanyası’ diyerek geçiştiriyor musunuz?
Ö.A: Şimdi gelelim en güzel noktaya…Evet bu gazeteye ve bu paçavrayı basanından yazıp çizenine çıkarana kadar her bireye birkaç soru da ben sormak isterim alışılmışın dışında! Nasıl oluyor da tarafsız denen gazetenin sahibi bir takımın yandaşlığını yapabiliyor? Nasıl oluyor da Sn Çolak'a güzellemeler yapılırken hemen hemen herkes hakkında kirli adı altında skandal dosyalar hazırlanıyor? Serdar Çolak bu işin neresindedir? Herkes düşüşe geçerken bu ivmenin kaynağı nedir? Özgür basın yönlendirilirmiş basın mıdır? insan haklarına hemen hemen hergün suç işleyen bu medyanın j.j.rousseau dan haberi yok mudur?Ve sayın Çolak itiraf etsin madem ihraç ve katılımı biz yapıyoruz ve saha sorumlusu benim.. Lig kurulmadan önce özel telefon görüşmemiz olmuş mudur olmamış mıdır? Kendini nefer gören bu insan bizim bir telefonumuz ve ısrarımızla geldiyse bu anlayışla; o da benim piyonum mudur?
Kimileri bu açıklamaları cesur bir savaş ilanı olarak okurken, kimileri ise hamaset yaparak hakkındaki gerçek iddialarla ilgili kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir manipülasyon olarak yorumladı. Gerçekler ne olursa olsun, bir şey çok açık: Bu pilav daha çok su kaldırır.
Sıradaki röportajda kim var? Bu skandal röportaja fantasy camiası ne tepki verecek? Lig bu gerilimle nasıl ve ne şekilde sona erecek?
Gentlemen Gazetta'yı takipte kalın. Çünkü asıl fırtına henüz kopmadı…
Yorumlar
Yorum Gönder