İnşaatlardan Uluslarlarası Lobi Tiranlığına..
Rize'nin sisli dağlarından NBA lobilerine, betonun içinden çıkan bir Baron’un ibretlik hikâyesi…Rize’nin Kayıp Köylerinden Birinde Başlayan Yolculuk. Bu dosyamızda son günlerin şüphesiz en çok tartışılan ismi Baron lakaplı Fatih Akıncı'nın portresini ele alıyoruz.
İlkokul yıllarında proje ödevine otoyol viyadüğü çizen Fatih, zamanla sadece binalar değil, sistemler inşa etmeye başladı.
Bölüm 1: Rize ve Ankara; Baron’un Çocukluğu
1980’li yılların başında haritada yeri zor bulunan bir köyde dünyaya geldi. Rivayetlere göre doğduğu gün dere taşmış, köy yolu 3 gün kapanmıştı. Rivayet odur ki “Bu çocuk ya baraj yapar ya baron olur” demişti köyün yaşlıları…
Küçük yaşlarda dedesinin inşaat ustalarının yanında harç kararak işe başladı. Mahallede ona Fatih usta beton gibi çocuk derlermiş. Gözü kara çalışkan hırslı bir çocukmuş. Ama kimse, bu çocuğun bir gün NBA ve Premier Lig gibi organizasyonlarda takım sahibi olacağını, Sepp Blatter, Silvio Berlusconi gibi isimlerle golf oynayacak seviyeye geleceğini tahmin edemezdi.
İlk müteahhitlik deneyimi bir tavuk kümesi ile başlasa da, zamanla villa tipi ahır, lüks müştemilat, havuzlu mezarlık gibi projelerle farkını gösterdi.
Memleketi Rize'nin yerel gazetesi Çay-lak, o dönem onun için şu başlığı atmıştı: “Akıncıların Fatih imarı olmayan yere imar getiriyor!”
Bölüm 2 - Kıbrıs: Öğrencilik mi? Lobi Akademisi mi?
Yıl 2000.
Fatih Akıncı, Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne kayıt yaptırdı. Resmi belgelerde “Uluslararası İlişkiler” yazıyordu ama öğrencilik hayatı bambaşka “ilişkilerle” geçti. Orçun Özkan ve Serhat Özdemir gibi isimlerle de tanışıklığı bu yıllara dayanıyor. Üçlü çok geçmeden tüm Kıbrıs’ta tanındı. Orçun strateji, Serhat analiz, Fatih ise “işleri bağlayan” adamdı. En sevdikleri şarkı “biz 3 kişiydik” olan genç adamlar için hayat hızlı akıyordu.
Kampüs efsanelerinden birine göre Fatih’in ‘puanları bana yazın’ dediği ilk yer Roadhouse üzerinde yapılan NBA turnuvaları ve CM oyunları olduğu hala o yıllara ait konuşulan iddialar.
Bölüm 3: Akıncı Brothers’ın Kuruluşu: Aile mi? Şirket mi? Suç Örgütü mü?
kardeşi Ömer’le birlikte kurduğu "Akıncı Brothers", başlarda sadece futbolseverler olarak tanınıyordu. Ancak kısa sürede işleri büyüttüler ve yere batsın böyle futbol sevgisi de footballove’da dedirttiler. “O” işşleri nasıl büyüttüler? O hâlâ tam bilinmiyor...
Bölüm 4: Yükseliş: Lobi, Lobi, Daha Fazla Lobi
Bir anda kendisini Premier Lig Fantasy’nin kaderini çizen bir güç odağı olarak bulan Fatih Akıncı artık Beton Fatih değil, Baron Fatih olmuştu. Akıncı, çok geçmeden dünyanın tüm büyük spor organizasyonlarının şaşalı dünyasına da sızmayı başarmıştı. Fakat yükselişi gibi ilişkileri de karmaşıktı.
DG Corps, Novus Ordo Seclorum, Seçici Kurul, 2006 yılında tüm dünyayı ayağa kaldıran İtalya Calciopoli skandalı, Türk futbol tarihinin en şaibeli kişisi Mehmet Büyükekşi ile olan yakın hemşehricilik ilişkileri, Rize Rotary Kulübü…
Adı her ama yerde vardı. Fakat ne iş yaptığı hiçbir zaman net değildi.
Bölüm 5: Skandallar Zinciri: “Ben Baronum, Puanları Yazarım”
Baron Fatih’in liglerdeki takımlarının sürekli şansa puanlar toplaması, rakiplerinin son dakika oyuncu değişiklikleriyle çökmeleri, bonus puan sisteminin tamamen belirli bir algoritma çerçevesinde aynı odağa hizmet etmesi, fikstürlerin "şansa" hep lehine dönmesi… bu ve bunun gibi çok ciddi iddia hiçbir zaman şeffaf şekilde cevaplanamadı. Bunların hepsi yıllar içinde birikerek kamuoyunda şu sorunun doğmasına neden oldu:
“Bu adam gerçekten sadece futbol mu oynuyor, yoksa ligi parmağında mi oynatıyor?”
Özellikle kardeşi Ömer Akıncı ile birlikte oluşturduğu ABSÖ (Akıncı Brothers Suç Örgütü) yapılanması aşağıdaki skandallarla gündemden bir an olsun düşmedi.
• Hatır şikesi,
• Puan manipülasyonları,
• Bonus Puan şikesi,
• Kurgu transferler,
• Haftalık kadroların yetişmemesi
Bölüm 5: Çöküş ve Meditasyon: “Benim İmparatorluğum İçsel”
Son dönemde skandalların dağ gibi büyümesiyle birlikte Baron Fatih köşesine çekildi ve adeta derin bir sessizliğe gömüldü. Hatta geçen hafta Fantasy Lig takımı 3 gün boyunca güncellenmedi bile. “Ben artık kadro değil, insan seçiyorum” sözleri, içsel bir yolculuğa çıktığının habercisi olarak yorumlansa da, Baron Fatih’in bu sessizliğini “hiç hayra alamet değil” şeklinde yorumlayanların da sayısı hiç az değil. Bazı kaynaklara göre ise Akyurt’ta bir yoga çiftliğine çekildi ve inziva halinde yeni planlar için gözlerden uzak bir hayat sürüyor.
Bazı kaynaklara göreyse hâlâ Orçun Özkan ile birlikte Suriye sınırında "Futbol Devleti" kurmak gibi çocukluk hayalleri kuruyor. Tüm bu parlak geçmişe rağmen Baron Fatih'in yıldızı son dönemlerde sönmeye başladı. NBA’deki yatırımları birer birer patladı. Fantasy liglerde haksız puan iddiaları ayyuka çıktı. Serdar Çolak’ın zorla NBA'e yönlendirilmesi ifşalarla belgelendi. ABSÖ'nün saha operasyonlarından sorumlu kardeşi Ömer Akıncı’nın telefon dinlemeleri, para transferleri ve “puanlar bizim hakkımız” mesajlarıyla lige olan güven tamamen sarsıldı.
Ve şimdi...
Baron Fatih bir portreye dönüşüyor.
Çizgileri net olmayan, ışığın ve gölgenin birlikte dans ettiği, geçmişin dostluklarının şimdiki entrikalarla harmanlandığı bir tablo gibi…
Yorumlar
Yorum Gönder