Balyoz Kimin Elinde..? Ömer Akıncı’dan Zehir Zemberek Sözler..

Geçtiğimiz sezon ligin tozunu attıran, şampiyonluk kupasını kaldıran ve adını altın harflerle yazdıran Marduk FC Başkanı Ömer Akıncı, bu sezon bambaşka bir tabloyla gündemde. Küme hattına yakın seyreden takımının gidişatı, üst üste yaşanan mağlubiyetler ve bitmek bilmeyen skandal iddialarıyla kamuoyunun odağında. Özellikle Dalailama United karşısında alınan ağır yenilgi sonrası artan baskı, taraftarın tamamen sabrını taşırdı.

Ligde bir yandan lobi savaşları, gizli transfer dosyaları ve waiver manipülasyonu iddiaları konuşulurken, diğer yandan şampiyonluk apoletli bir başkanın bu denli çalkantılı bir süreç yaşaması spor kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor. Ömer Akıncı’nın bu süreçte sergilediği zaman zaman soğukkanlı ancak bbazen de agresif ve herkese meydan okuyan tavrı, hakkındaki en yaygın eleştiri olarak göze çarpıyor. Dahası bu tutumun aslında Akıncı'nın gerçeklerden uzaklaşmasının ve kontrolü kaybetmesinin bir sonucu olduğu iddia ediliyor.

Biz de Gentlemen’s Gazette olarak, tüm bu tartışmaların merkezindeki isme mikrofon uzattık. Geçen sezonun şampiyonu, bu sezonun tartışmalı figürü Ömer Akıncı, sorularımıza samimi ama bir o kadar da sivri yanıtlar verdi. 

G.G: Ömer Bey, geçen sezon şampiyonu olarak tamamladınız. Fakat bu sezon kupayı havaya kaldıran elleriniz, küme hattına tutunmaya çalışıyor. Bu dramatik değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ö.A: Değişmeyen tek şey değişimdir… Biz de gerekli değişimleri yapacağız. Eller aynı eller, kupa aynı kupa; sadece “dramatik ve küme hattı” gibi söylemler hem çok erken hem çok komik…
Bilirsiniz, erken öten horozun başını…

G.G: Son olarak Dalailama United'a karşı aldığınız ağır yenilgi sonrası ayarlarınızı tamamen bozduğu söyleniyor. O gece neler yaşandığını birinci ağızdan öğrenebilir miyiz?

Ö.A: Gece uykudan hanım uyandırdı… Taraftarlar evlerin önüne gelmiş slogan atıyorlar. Vicdanım o kadar rahat ki düşünün, sesleri bile duymamışım (gülüşmeler)

D. United’ın geçen sezondan bir hazımsızlığı vardı bize karşı, en azından o duyguyu bastırmıştır artık diye düşünüyorum…
Eee biri yer biri bakar.

G.G: "14. hafta" çıkışınız çok konuşulmuştu. Ardından bu söyleminiz White Football isimli programda "tutmayın küçük enişteyi" şeklinde yorumlandı. Bu şekilde gündeme gelmek çıkış arayan sizin için ek bir baskı yaratmıyor mu?

Ö.A: Mustafa Denizli’nin 26. Hafta söylemini hatırlar mısınız? Takımlar oturup sistemimiz işlemeye başladıktan sonra göreceğiz…
Ayrıca bazı şeylerin kapağını açmamız gerekir. Bu üslubu fermente edip, ağız gargarası haline getiren bir grup var ve bu grubu da bu tarza itekleyen bir basın var…
İkisi de birbirinden farksız. Çok yakında boyaları bittiğinde Zlatan gülüşü ile sessizce izleyeceğim.

G.G: Ligde her hafta yeni bir dosya açılıyor: gizli transferler, waiver manipülasyonları, lobi toplantıları… Ömer Akıncı bu tablonun neresinde?

Ö.A: Geçen sezon neredeysek oradayız.
Yani her yerde. Burayı parka çevirmeye niyeti olanlara dönme dolaplarına bir jeton da bizden!

G.G: D. United maçı sonrası çok moralsiz olduğunuz ve soluğu gizlice Figomus Mustafa'nın yanında aldığınız iddia edildi. Hatta bazı fotoğraflar da sızdı. Bu gözlerden uzak görüşme aslında bir kriz koalisyonu muydu?

Ö.A: Aslında maçın olduğu hafta gitmiştik sevgili dostumla. Haber verenler eksik bilgi vermişler.
Biz iş insanıyız. Arsa krizimizi çözmeye gittik ve gözlerden uzak değil, tam tersi belediyenin kendi yerinde sessizce demlendik…
Ama bazı yorumlarımız ve dileklerimiz olmuştur tabi.

G.G: İlk draftta pek çok kişi sizi favori gösteriyordu. Elinizdeki raporlarda şampiyonluk reçetesi olduğu söyleniyordu ancak sonuç pek öyle olmadı gibi görünüyor. Sizce soyunma odanızdan gelen bu “yanık kokusu”nun özeleştirisi doğru şekilde verildi mi?

Ö.A: Bunu basına sızdıran Emre Çelik’tir.
Geçen sezondan almak istediği intikam ve kin duygusu ile kendini bu sene göstermiştir. Bakınız yazışma örneği: “Yine hangi adını bilmediğimiz kanatların peşindesin.”
Bu saygısızlığı kulüp unutmayacaktır.

G.G: Geçen sezon mutlak hakimiyet sağlayan ABSÖ etkisi bu yıl yerini 3B lobisine kaptırdı iddiaları dolaşıyor. Sizce gerçekten güç dengesi el mi değiştirdi?

Ö.A: Sözde 3B lobisi sizin üstünüze nasıl geldiğini hepimiz biliyoruz… Onlara karşı bir arayış içinde olduğunuz da muhakkak… Duygular ile işinizi karıştırdığınızı görüyorum…
Ha derseniz güç dengesi; o dengenin kendisi biziz…
O lobi ne zaman kuruldu, içerideki insanları kim hangi yakınlık birbirine itti, uzak kalan kişi içeride mi?

G.G: Kamuoyunda Emre Çelik ile birlikte Kaybedenler Kulübünün kurucusu ilan edildiniz. Geçen yılın şampiyonu olarak bu benzetmeler canınızı sıkıyor mu?

Ö.A: Unutmayın; anasız büyürsünüz ama ortaksız büyüyemezsiniz ;)

G.G: Transfer tahtasında en çok istediğiniz ama alamadığınız oyuncular kimlerdi? Bu sezonki kadro mühendisliğinizde, özellikle hangi isimler sizi yarı yolda bıraktı?

Ö.A: Yol uzun; ayaklarımız kanayana kadar yürümeye devam… Lakin geçen seneki adı sanı duyulmamış isimlerle gelen şampiyonluk kadromuza herkes göz dikti, olağandır.
Biz yaratıcı ve özgün ekibimizi yine kurduk. Golcülerimiz biraz suskun ve Pep ile aramız bozuk.

G.G: Ligdeki en overrated ve underrated kulüpler sizce hangileri? Şampiyonluk adayınız kim?

Ö.A: 35 hafta daha var ama kendi fikrim: overrated: Boni Bonta; underrated: Figomus ve Livercool diyebilirim.

G.G: İkinci draft için masada hangi kartlara sahipsiniz? Nokta atışı planlarınız var mı?

Ö.A: Bilinmeyen isimlerle yola devam edeceğimiz kesin. Herkes birkaç isim üzerinde durmaya devam etsin, bizim listemiz hazır velakin isim zikretmem.

G.G: Geçen sezonun şampiyonu apoletiyle başladığınız bu sezonun en büyük hayal kırıklığı gerçekten siz misiniz?

Ö.A: Geçen seneki röportajımda söylediklerimi bile alıntılayıp kendine yol çizenler var… Aynı kişilerin eli olduğunu biliyorum.
Kendi çukurlarını kazmalarına tabii ki yardımcı olacağım.

G.G: Berat Izdar, gazetemize verdiği söyleşide “Beni Ömer Akıncı bitirdi” dedi. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ö.A: Bilirsiniz: bazı çiçekler bazı topraklarda yetişmiyor :)

G.G: Orçun Özkan önderliğindeki Samsunspor'un bile sizden daha fazla forma sattığı biliniyor. Taraftarın kalbini kaybetmeye mi başladınız?

Ö.A: İyi gün taraftarı ile işimiz yok bizim.
Orçun Özkan saygı duyduğumuz bir isimdir. Bu kıyastan ziyade nifak tohumu serpen bir soru oluşturuyor. Sizin foyanızı geçen sene çıkardığımı düşünüyordum ama gerekli ilgi görmemiş anlaşılan.

G.G: Önünüzde Marduk-Robbie Fowler, Figomus-Marduk, Marduk-Samsunspor ve Camelot's Bastards-Marduk gibi zorlu maçlar var. Bu fikstürden ne koparabilirsiniz?

Ö.A: 4’te 3 bizi gayet rahatlatacaktır. Ama bu dönemeci fırtına olarak görmüyorum. El yumruğu yemeyen, kendisininkini balyoz sanarmış. Balyoz kimin elinde; daha doğrusu kimin eli kimin cebinde, bu soruların yanıtı bizde.

G.G: Ankara derbisi olarak anılan Marduk-Boni Bonta maçının son haftaya denk gelmesi sizce masum bir tesadüf mü?

Ö.A: Art niyetli bir yazılım sizce mümkün müdür?
Birkaç soru da ben yöneltmek isterim:
Tarafsız insanları bize karşı (Akıncılar) doldurmak asli göreviniz midir? Aldığınızı varsaydığınız ödülü Pensilvanya odaklı olduğunuzu duydum, buna ne dersiniz?
Herkes ile yakın ol ama düşmanınla daha yakın tarzını benimseyen insanlara; yeni lobi, yeni isim tartışmasını kimlik belirleme safhasında siz mi verdiniz?

G.G: Son olarak o soruyu soralım: Geçen sezonki Ömer Akıncı bir roman kahramanı olsaydı adı ne olurdu? Bu sezon hangi karakteri sergileyecek?

Ö.A: Geçen senenin Don Kişot’u; her şeyle ve herkes ile verdiğimiz mücadelenin tanımına uygun.
Bu sezon ise Albert Camus’nun Yabancı kitabında Meursault.
İdam kararı ile mahkeme salonunun ikiyüzlülüğü arasında bir fark göremiyordu (anlayana). 

Akıncı, röportaj boyunca net bir tutum sergilemeye gayret etti. Sert sorulara alaycı bir dil, kimi zaman ise ironik bir sakinlikle yanıt verdi. Geçen sezonun şampiyonu olmanın getirdiği özgüveni halen üzerinde taşıdığı net bir şekilde görülürken, yaşanan düşüşe dair suçu dağıtan ve sorumluluğu zamana bırakan bir strateji izlediği de dikkat çekti. Dalailama United mağlubiyetinden forma satışlarındaki çöküşe, lobi savaşlarından gelecek fikstürün zorluklarına kadar pek çok başlığı masaya yatırdık. Şimdi tüm gözler, Marduk FC’nin bu çalkantılı süreçten nasıl çıkacağına çevrilmiş durumda. Akıncı’nın dediği gibi, Erken öten horozun başını…, ya da onun deyimiyle, El yumruğu yemeyen kendisininkini balyoz sanarmış. 

Bu sezon kimin yumruğu gerçek, kimin balyozu kağıttan, zaman gösterecek…